CarrefourSA “Kent Tarımı” Projesiyle Tüketiciye Taze ve Uygun Fiyatlı Besin Yerli Üreticiye ise Garantili Alım İmkânı Sunuyor
Sabancı Holding ve Carrefour Küme iştiraki CarrefourSA, “Şehirde Üretiyoruz; Taze ve İnançlı Tüketiyoruz” bildirisiyle “Kent Tarımı” projesini hayata geçirdi. İstanbul’da 100 çiftçiyle başlatılan proje, Ankara ve İzmir’le devam edecek. “Yerli üreticiye alım garantili tarım fırsatı sunan Kent Tarımı ile eserlerimiz daha taze ve uygun fiyatlı olarak raflara gelecek” diyen CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu, “Gıda atığı ve karbon ayak izimizi azaltacak bu üretim modeli ile bir yıl ortasında İstanbul mağazalarımızın tüm yeşillik kümesindeki gereksiniminin yarısını karşılayacağız” dedi.
Türkiye’de 30. yılını kutlayan CarrefourSA, organize besin perakende bölümünde oyun kurucu ve öncü pozisyonunu sürdürmeye devam ediyor. Türkiye’de 46 vilayette 900’den çok mağazası, 11 binden çok çalışanı ve 14 deposuyla müşterilerine yanlışsız eseri, yanlışsız üreticiden hakikat fiyata ulaştıran CarrefourSA, mahallî üretici ve sürdürülebilir tarım için hayata geçirdiği çalışmalarını “Kent Tarımı” projesi çatısı altında birleştirdiğini deklare etti.
Kent Tarımı Projesi’ne birinci vakit içinderda İstanbul’da bulunan Göçbeyli, Kızılcaali, Kadıllı ve Aydos’ta 310 dönümlük tarım yerlerindeki mamüllerin alımıyla başladıklarını söyleyen CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu, “Kendi kesimimizde ‘ilk’lere imza atmanın gururunu yaşıyoruz. Sürdürülebilirlik vizyonumuzla uzun vakittir tarım iktisadı ve yerli üreticiye takviyelerimizi sürdürüyoruz. Artık bu çalışmalarımızı bir adım öteye taşıdık ve Kent Tarımı çatısı altında birleştirerek, değerli bir seferberlik başlattık. ‘Şehirde Üretiyoruz; Taze ve İnançlı Tüketiyoruz’ sloganıyla başlatmış olduğumız projemiz İstanbul’un akabinde Ankara’da ve İzmir’de de büyüyecek. Yalnızca zerzevat değil bakliyat mamüllerinde de bölgenin özelliği ve toprak yapısına uygun kent tarımını destekleyeceğiz. Şu an yeşillik kümesinde Kent Tarımı üretimi, İstanbul mağazalarımızdaki toplam satışlarımızın yüzde 5’ini karşılıyor. Mevcut ve potansiyel üreticilerle 1 yıl ortasında maksadımız bu oranı yüzde 50’ye çıkarmak” dedi.
Mesafelerle birlikte maliyet de azalıyor
Göçbeyli Köyü’nde çiftçileri ziyaret eden ve projenin bilgilerinı aktaran Kartallıoğlu, 2050 öngörüsüne göre dünya nüfusunun 10 milyara, Türkiye nüfusunun ise 105 milyona ulaşmasıyla birlikte dünyada bozulan üretim ve tüketim istikrarının daha önemli boyutlara ulaşacağını söylerken, “Gıda talebine dayalı üretim 2050 yılına geldiğimizde %65, besin üretimi için gereksinim duyulan su tüketimi ise %15 artacak. Bu sayılar, besinin ve suyun sürdürülebilirliğini her zamankinden daha değerli hale getiriyor. Bu kapsamda besinin temeli olan ziraî üretimlerin sürdürülebilirliği için hayata geçirdiğimiz Kent Tarımı Projesi, her gün raflarımıza gelen ve müşterilerimizin sofrasına ulaşan besinin taze, uygun fiyatlı ve sürdürülebilir olması amacımızdaki kararlılığımızı ortaya koyuyor” dedi.
“CarrefourSA olarak, her gün yüzbinlerce müşterimizi mağazalarımızda ağırlıyoruz. Bu yüzden raflarımıza taşıdığımız her eserin ‘doğru’ olması önceliğimiz. Kent Tarımı’nda da bu gaye doğrultusunda ilerliyoruz” diyen Kartallıoğlu, kelamlarını şu biçimde sürdürdü: “Bu projemizle kentin etrafında bulunan tarım alanlarında sürdürülebilir üretim hedefliyoruz. Bu model, tüketici için de üretici için de fırsatlar barındırıyor. Aralıkların kısalmasıyla lojistik ve akaryakıt başta olmak üzere besin fiyatlarına yansıyan biroldukca maliyet kaleminden de tasarruf edeceğiz. Bu tasarruf elbette raflara da yansıyacak. Bu mamüllerin raf meblağlarında yüzde 20 civarında bir tasarruf öngörüyoruz.”
“Ekonomik kayıpların önüne geçiyoruz”
Kent Tarımı’nın hem de tarımın ve dünyanın sürdürülebilirliğine katkılarından da bahseden Kartallıoğlu, “Kent Tarımı projesi ile İstanbul’un ortasında 30 km uzaklıkta yer alan köylerde tarım yapan çiftçilerimizle garantili alım muahedeleri yapmaya başladık. Kent Tarımı kapsamında çiftçilerimizin üretim süreçlerini denetim ediyor, planlı ve daima bir biçimde üretim yapılmasını ve hasadın gerçekleşmesini sağlıyoruz. Depolarımıza ve mağazalarımıza yakın olan tarım alanlarından alım yapıldığı için lojistik, depoda bekleme müddeti, soğutma, sürece ve paketleme üzere konularda tasarruf sağlıyoruz. Ekonomik kayıpların önüne geçerken tüm süreçleri denetim ederek karbon ayak izimizi azaltıyoruz. 4 aylık hesaplamalarımıza nazaran 19 ton CO2e azaltımdan kelam edebiliriz. Bunun yanı sıra biyoçeşitliliğin artması, şuurlu tarımla bir arada hakikat gübre ve su kullanması da bu projenin dünyaya faydaları. Fakat daha kıymetlisi bu projemiz, uzun periyottur sürdürdüğümüz besin atığı idaresinin en somut delili. ‘Yerinde Üretim Yerinde Tüketim’ vizyonuyla bu projemizde besinin tazeliğini korurken, planlı üretim ve satış süreçleri ile de muhtaçlık fazlası üretimin önüne geçerek, besin kaybını azaltacağız. Tedarik zincirini kısaltarak, limitli kaynakların idaresini denetim edecek, ekonomik kayıpların önüne geçeceğiz. Kent Tarımı ile mevsimsel üretime nazaran eser ekimlerinin yapılmasını sağlayarak bölgedeki biyoçeşitliliğin korunmasını ve artmasını destekleyeceğiz.” dedi.
‘Yerin Üretim Yerinde Tüketim’ modelini destekleyecek
Kartallıoğlu, “2023 yılında 100 çiftçi ile kent tarımını desteklemeye başladık. Önümüzdeki süreçte daha fazla çiftçi ile çalışarak bu sayının artmasını sağlayacağız. Toplamda 310 dönümde dönem üretimi kapsamında kara lahana, pazı, fındık turp, tere, dere otu, maydanoz, kıvırcık ekimleri yapılıyor. Bu eserler 24 saatte raflara taşınıyor ve raftaki ömür müddeti de uzak lokasyondan gelen esere bakılırsa 2 gün daha fazla oluyor. Bu bununla birlikte eserin buzdolabında da daha uzun müddetli kalması demek. Bu alanlarda yapılan üretimler ise talebe, ekim alanına ve mevsimsel koşullara bakılırsa değişim gösterecek. Hedefimiz farklı vilayetlerde kent tarımı projemizi yaygınlaştırarak yerinde üretim yerinde tüketim modelini desteklemek.” sözlerini kullandı.
“Kırsal kalkınma ve istihdama büyük destek”
Kent Tarımı projesi, hem de kentin ortasında yer alan kırsal bölgelerde ekonomik kalkınma ve istihdam sağlanması için de kıymetli bir rol oynuyor. Kartallıoğlu, “CarrefourSA olarak çiftçiye alım garantisi veriyor, satış noktası sunuyoruz. bu biçimdelikle yerli üreticiyi destekleyerek gönül rahatlığıyla ziraî üretimine devam etmesini sağlamayı hedefliyoruz” dedi.
Çiftçilere verilen bilgilendirme çalışmalarıyla tarım iktisadı için de ‘doğrusu’nu amaçladıklarını aktaran Kartallıoğlu, kelamlarına şöyleki devam etti: “Tüm üretim süreçlerini takip ediyor, planlı üretim yaparak besin bedeli yüksek, taze ve verimli eser almalarını sağlıyoruz. birebir vakitte hakikat üretim için yatırımlarına dayanak oluyor, üretiminin sürdürülebilirliğini sağlıyoruz. Üreticilerimizin her vakit ardındayız ve onları desteklemeye devam edeceğiz.”
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
Sabancı Holding ve Carrefour Küme iştiraki CarrefourSA, “Şehirde Üretiyoruz; Taze ve İnançlı Tüketiyoruz” bildirisiyle “Kent Tarımı” projesini hayata geçirdi. İstanbul’da 100 çiftçiyle başlatılan proje, Ankara ve İzmir’le devam edecek. “Yerli üreticiye alım garantili tarım fırsatı sunan Kent Tarımı ile eserlerimiz daha taze ve uygun fiyatlı olarak raflara gelecek” diyen CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu, “Gıda atığı ve karbon ayak izimizi azaltacak bu üretim modeli ile bir yıl ortasında İstanbul mağazalarımızın tüm yeşillik kümesindeki gereksiniminin yarısını karşılayacağız” dedi.
Türkiye’de 30. yılını kutlayan CarrefourSA, organize besin perakende bölümünde oyun kurucu ve öncü pozisyonunu sürdürmeye devam ediyor. Türkiye’de 46 vilayette 900’den çok mağazası, 11 binden çok çalışanı ve 14 deposuyla müşterilerine yanlışsız eseri, yanlışsız üreticiden hakikat fiyata ulaştıran CarrefourSA, mahallî üretici ve sürdürülebilir tarım için hayata geçirdiği çalışmalarını “Kent Tarımı” projesi çatısı altında birleştirdiğini deklare etti.
Kent Tarımı Projesi’ne birinci vakit içinderda İstanbul’da bulunan Göçbeyli, Kızılcaali, Kadıllı ve Aydos’ta 310 dönümlük tarım yerlerindeki mamüllerin alımıyla başladıklarını söyleyen CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu, “Kendi kesimimizde ‘ilk’lere imza atmanın gururunu yaşıyoruz. Sürdürülebilirlik vizyonumuzla uzun vakittir tarım iktisadı ve yerli üreticiye takviyelerimizi sürdürüyoruz. Artık bu çalışmalarımızı bir adım öteye taşıdık ve Kent Tarımı çatısı altında birleştirerek, değerli bir seferberlik başlattık. ‘Şehirde Üretiyoruz; Taze ve İnançlı Tüketiyoruz’ sloganıyla başlatmış olduğumız projemiz İstanbul’un akabinde Ankara’da ve İzmir’de de büyüyecek. Yalnızca zerzevat değil bakliyat mamüllerinde de bölgenin özelliği ve toprak yapısına uygun kent tarımını destekleyeceğiz. Şu an yeşillik kümesinde Kent Tarımı üretimi, İstanbul mağazalarımızdaki toplam satışlarımızın yüzde 5’ini karşılıyor. Mevcut ve potansiyel üreticilerle 1 yıl ortasında maksadımız bu oranı yüzde 50’ye çıkarmak” dedi.
Mesafelerle birlikte maliyet de azalıyor
Göçbeyli Köyü’nde çiftçileri ziyaret eden ve projenin bilgilerinı aktaran Kartallıoğlu, 2050 öngörüsüne göre dünya nüfusunun 10 milyara, Türkiye nüfusunun ise 105 milyona ulaşmasıyla birlikte dünyada bozulan üretim ve tüketim istikrarının daha önemli boyutlara ulaşacağını söylerken, “Gıda talebine dayalı üretim 2050 yılına geldiğimizde %65, besin üretimi için gereksinim duyulan su tüketimi ise %15 artacak. Bu sayılar, besinin ve suyun sürdürülebilirliğini her zamankinden daha değerli hale getiriyor. Bu kapsamda besinin temeli olan ziraî üretimlerin sürdürülebilirliği için hayata geçirdiğimiz Kent Tarımı Projesi, her gün raflarımıza gelen ve müşterilerimizin sofrasına ulaşan besinin taze, uygun fiyatlı ve sürdürülebilir olması amacımızdaki kararlılığımızı ortaya koyuyor” dedi.
“CarrefourSA olarak, her gün yüzbinlerce müşterimizi mağazalarımızda ağırlıyoruz. Bu yüzden raflarımıza taşıdığımız her eserin ‘doğru’ olması önceliğimiz. Kent Tarımı’nda da bu gaye doğrultusunda ilerliyoruz” diyen Kartallıoğlu, kelamlarını şu biçimde sürdürdü: “Bu projemizle kentin etrafında bulunan tarım alanlarında sürdürülebilir üretim hedefliyoruz. Bu model, tüketici için de üretici için de fırsatlar barındırıyor. Aralıkların kısalmasıyla lojistik ve akaryakıt başta olmak üzere besin fiyatlarına yansıyan biroldukca maliyet kaleminden de tasarruf edeceğiz. Bu tasarruf elbette raflara da yansıyacak. Bu mamüllerin raf meblağlarında yüzde 20 civarında bir tasarruf öngörüyoruz.”
“Ekonomik kayıpların önüne geçiyoruz”
Kent Tarımı’nın hem de tarımın ve dünyanın sürdürülebilirliğine katkılarından da bahseden Kartallıoğlu, “Kent Tarımı projesi ile İstanbul’un ortasında 30 km uzaklıkta yer alan köylerde tarım yapan çiftçilerimizle garantili alım muahedeleri yapmaya başladık. Kent Tarımı kapsamında çiftçilerimizin üretim süreçlerini denetim ediyor, planlı ve daima bir biçimde üretim yapılmasını ve hasadın gerçekleşmesini sağlıyoruz. Depolarımıza ve mağazalarımıza yakın olan tarım alanlarından alım yapıldığı için lojistik, depoda bekleme müddeti, soğutma, sürece ve paketleme üzere konularda tasarruf sağlıyoruz. Ekonomik kayıpların önüne geçerken tüm süreçleri denetim ederek karbon ayak izimizi azaltıyoruz. 4 aylık hesaplamalarımıza nazaran 19 ton CO2e azaltımdan kelam edebiliriz. Bunun yanı sıra biyoçeşitliliğin artması, şuurlu tarımla bir arada hakikat gübre ve su kullanması da bu projenin dünyaya faydaları. Fakat daha kıymetlisi bu projemiz, uzun periyottur sürdürdüğümüz besin atığı idaresinin en somut delili. ‘Yerinde Üretim Yerinde Tüketim’ vizyonuyla bu projemizde besinin tazeliğini korurken, planlı üretim ve satış süreçleri ile de muhtaçlık fazlası üretimin önüne geçerek, besin kaybını azaltacağız. Tedarik zincirini kısaltarak, limitli kaynakların idaresini denetim edecek, ekonomik kayıpların önüne geçeceğiz. Kent Tarımı ile mevsimsel üretime nazaran eser ekimlerinin yapılmasını sağlayarak bölgedeki biyoçeşitliliğin korunmasını ve artmasını destekleyeceğiz.” dedi.
‘Yerin Üretim Yerinde Tüketim’ modelini destekleyecek
Kartallıoğlu, “2023 yılında 100 çiftçi ile kent tarımını desteklemeye başladık. Önümüzdeki süreçte daha fazla çiftçi ile çalışarak bu sayının artmasını sağlayacağız. Toplamda 310 dönümde dönem üretimi kapsamında kara lahana, pazı, fındık turp, tere, dere otu, maydanoz, kıvırcık ekimleri yapılıyor. Bu eserler 24 saatte raflara taşınıyor ve raftaki ömür müddeti de uzak lokasyondan gelen esere bakılırsa 2 gün daha fazla oluyor. Bu bununla birlikte eserin buzdolabında da daha uzun müddetli kalması demek. Bu alanlarda yapılan üretimler ise talebe, ekim alanına ve mevsimsel koşullara bakılırsa değişim gösterecek. Hedefimiz farklı vilayetlerde kent tarımı projemizi yaygınlaştırarak yerinde üretim yerinde tüketim modelini desteklemek.” sözlerini kullandı.
“Kırsal kalkınma ve istihdama büyük destek”
Kent Tarımı projesi, hem de kentin ortasında yer alan kırsal bölgelerde ekonomik kalkınma ve istihdam sağlanması için de kıymetli bir rol oynuyor. Kartallıoğlu, “CarrefourSA olarak çiftçiye alım garantisi veriyor, satış noktası sunuyoruz. bu biçimdelikle yerli üreticiyi destekleyerek gönül rahatlığıyla ziraî üretimine devam etmesini sağlamayı hedefliyoruz” dedi.
Çiftçilere verilen bilgilendirme çalışmalarıyla tarım iktisadı için de ‘doğrusu’nu amaçladıklarını aktaran Kartallıoğlu, kelamlarına şöyleki devam etti: “Tüm üretim süreçlerini takip ediyor, planlı üretim yaparak besin bedeli yüksek, taze ve verimli eser almalarını sağlıyoruz. birebir vakitte hakikat üretim için yatırımlarına dayanak oluyor, üretiminin sürdürülebilirliğini sağlıyoruz. Üreticilerimizin her vakit ardındayız ve onları desteklemeye devam edeceğiz.”
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı