Son periyotta tesirini gösteren güç darboğazı, sanayi ve üretimde kısıtlamalara sebep oldu. Bölümde kesintilerin konutlar için de yapılabileceği ihtimalleri konuşulurken güneş gücü yatırımcıları bir defa daha muhtemel krizler için en tesirli ve uzun vadeli tahlilin doğal güç kaynağı güneşten geçtiğinin altını çizdi. Güneş Gücü Yatırımcıları Kümesi Sözcüsü ve Küresel Energy Association Lider Yardımcısı Avukat Çiğdem Dilek, faaliyet gösteren ya da yeni kurulacak GES’lerin organize sanayi, konut ve AVM üzere büyük güç tüketimi olan yapılar için de en güzel alternatif olduğunun altını çizdi.
Ülkemizin güneş gücünün yüzde 90’ını üreten lisanssız üreticilerin yaşanan güç krizinin tahlilinde rolünün büyük olduğunu lisana getiren Dilek “Enerji krizini sonsuz bir kaynak olan güneşi daha tesirli bir biçimde kullanarak aşabiliriz. Buradaki potansiyel, dağınık olarak kurulmuş santrallerin artırılması ve güç dağıtım sistemine dahil edilmesiyle çözülebilir. Bu sebeple küçük ve lisanssız yatırımcının devlet tarafınca desteklenmesi fazlaca önemli” dedi.
Güneşin Önündeki Maniler Kaldırılmalı!
Ülkemizin yerli ve yeşil güç üreticilerinin başında gelen lisansız güneş gücü üreticilerinin geçtiğimiz günlerde büyük bir mağduriyetle karşı karşıya kaldığını hatırlatan Av. Çiğdem Dilek, “EPDK yeni düzenlemesi ile lisanssız güneş gücü üreticilerinin dağıtım şirketlerine ödeyecekleri dağıtım bedeli yüzde 398 oranında artırmıştı. halbuki EPDK, 2018 öncesi yapılan yatırımlar için dağıtım bedellerinin 10 yıl boyunca nasıl hesaplanacağını konsey sonucu ile açıklamış şirketler de buna nazaran GES yatırımlarını yapmıştı. Bu sonucun iptali ile yatırımcıya verilen taahhütler müddeti dolmadan sonlandırılmış oldu. Ortaya çıkan durum, ülkemizin güneş gücünün yüzde 90’ını üreten 5 bine yakın küçük güç şirketlerini, borsada yatırım yapan yaklaşık 400 bin ferdi yatırımcıyı, finansman şirketlerini, yabancı yatırımcıları ve binlerce çalışanı derinden etkiledi. Bu şirketlerin güç sistemine faydalı olabilmeleri için taahhüt edilen mühletin sonuna kadar mevcut planlamalarla faaliyetlerini sürdürmeleri gerekiyor. Güç konusunda önemli bir imtihandan geçtiğimiz bu günlerde verilen bu sonucun iptal edilerek en kısa müddette düzeltileceğine olan inancımız tamdır.” açıklamasında bulundu.
Türkiye’nin pozisyonu gereği sahip olduğu avantajların GES’leri bir daha gündeme getirdiğini belirten Av. Çiğdem Dilek, “Ülkemiz güç kaynaklarının yarısına yakınını ithal ediyor. Bu durumun en uygun alternatifi yenilenebilir güç kaynakları. Güneşten üretilen elektrik güçte dışa bağımlılığın azaltılmasını sağlamaktadır, yani ulusal ve yerli gücümüzdür.
Türkiye olarak Avrupa’nın en büyük 2. Güneş gücü potansiyeline sahibiz. Ülkemizin iklim şartları güneş santralleri için çok uygun. ötürüsı ile güneş gücüne yatırım yapmak ülkü değil artık mecburilik haline geldi. Bu niçinle doğal güç kaynaklarına yapılan yatırımlar daha fazlaca desteklenmeli ve teşvik edilmeli. Güç krizi hepimizin sorunu. Son periyotta endüstriyi olumsuz etkileyen elektrik kesintilerinin devam etmesi ülke iktisadında büyük bir tahribata yol açacaktır. ötürüsıyla GES’lerin alternatif güç olmaktan çıkarılması ve sisteme daha tesirli bir biçimde dahil edilmesi gerekiyor. Güneş gücünü tesirli kullanmak için güç üreten dağınık yapıları desteklememiz ve artırmamız gerekiyor. Fakat bu türlü kayıp kaçak oranımız düşürebilir, dağıtım ağı süratlice dengelenebilir.”dedi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Ülkemizin güneş gücünün yüzde 90’ını üreten lisanssız üreticilerin yaşanan güç krizinin tahlilinde rolünün büyük olduğunu lisana getiren Dilek “Enerji krizini sonsuz bir kaynak olan güneşi daha tesirli bir biçimde kullanarak aşabiliriz. Buradaki potansiyel, dağınık olarak kurulmuş santrallerin artırılması ve güç dağıtım sistemine dahil edilmesiyle çözülebilir. Bu sebeple küçük ve lisanssız yatırımcının devlet tarafınca desteklenmesi fazlaca önemli” dedi.
Güneşin Önündeki Maniler Kaldırılmalı!
Ülkemizin yerli ve yeşil güç üreticilerinin başında gelen lisansız güneş gücü üreticilerinin geçtiğimiz günlerde büyük bir mağduriyetle karşı karşıya kaldığını hatırlatan Av. Çiğdem Dilek, “EPDK yeni düzenlemesi ile lisanssız güneş gücü üreticilerinin dağıtım şirketlerine ödeyecekleri dağıtım bedeli yüzde 398 oranında artırmıştı. halbuki EPDK, 2018 öncesi yapılan yatırımlar için dağıtım bedellerinin 10 yıl boyunca nasıl hesaplanacağını konsey sonucu ile açıklamış şirketler de buna nazaran GES yatırımlarını yapmıştı. Bu sonucun iptali ile yatırımcıya verilen taahhütler müddeti dolmadan sonlandırılmış oldu. Ortaya çıkan durum, ülkemizin güneş gücünün yüzde 90’ını üreten 5 bine yakın küçük güç şirketlerini, borsada yatırım yapan yaklaşık 400 bin ferdi yatırımcıyı, finansman şirketlerini, yabancı yatırımcıları ve binlerce çalışanı derinden etkiledi. Bu şirketlerin güç sistemine faydalı olabilmeleri için taahhüt edilen mühletin sonuna kadar mevcut planlamalarla faaliyetlerini sürdürmeleri gerekiyor. Güç konusunda önemli bir imtihandan geçtiğimiz bu günlerde verilen bu sonucun iptal edilerek en kısa müddette düzeltileceğine olan inancımız tamdır.” açıklamasında bulundu.
Türkiye’nin pozisyonu gereği sahip olduğu avantajların GES’leri bir daha gündeme getirdiğini belirten Av. Çiğdem Dilek, “Ülkemiz güç kaynaklarının yarısına yakınını ithal ediyor. Bu durumun en uygun alternatifi yenilenebilir güç kaynakları. Güneşten üretilen elektrik güçte dışa bağımlılığın azaltılmasını sağlamaktadır, yani ulusal ve yerli gücümüzdür.
Türkiye olarak Avrupa’nın en büyük 2. Güneş gücü potansiyeline sahibiz. Ülkemizin iklim şartları güneş santralleri için çok uygun. ötürüsı ile güneş gücüne yatırım yapmak ülkü değil artık mecburilik haline geldi. Bu niçinle doğal güç kaynaklarına yapılan yatırımlar daha fazlaca desteklenmeli ve teşvik edilmeli. Güç krizi hepimizin sorunu. Son periyotta endüstriyi olumsuz etkileyen elektrik kesintilerinin devam etmesi ülke iktisadında büyük bir tahribata yol açacaktır. ötürüsıyla GES’lerin alternatif güç olmaktan çıkarılması ve sisteme daha tesirli bir biçimde dahil edilmesi gerekiyor. Güneş gücünü tesirli kullanmak için güç üreten dağınık yapıları desteklememiz ve artırmamız gerekiyor. Fakat bu türlü kayıp kaçak oranımız düşürebilir, dağıtım ağı süratlice dengelenebilir.”dedi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı