İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer’in Mera İzmir projesi kapsamında küçükbaş hayvan üreticisinden piyasanın iki katına alınan süt “İzmirli” markasıyla esere dönüşüyor. İzmirli üreticiler memleketler arası gastronomi fuarı Terra Madre Anadolu ile ihracata hazırlanıyor.
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer’in “Başka Bir Tarım Mümkün” vizyonu doğrultusunda hayata geçirilen Mera İzmir projesi, küçük üreticiye ihracatçı olmanın kapısını açtı. Büyükşehir Belediyesi 4 bin 658 çobanın kapısını tek tek çalarak Türkiye’nin birinci çoban haritasını çıkardı ve bu haritaya bakılırsa koyun ve keçi sütünü üreticilerden piyasanın iki katına satın alarak üretim için kolları sıvadı. Topladığı sütleri işleyerek “İzmirli” markasıyla katma bedeli yüksek esere dönüştüren Büyükşehir Belediyesi, 2-11 Eylül tarihlerinde düzenlenecek dünyanın en büyük gastronomi fuarı Terra Madre Anadolu’da küçük üreticiye ihracatın kapısını açacak.
Fabrika 29 Ekim’de faaliyete geçecek
İztarım A.Ş. Genel Müdürü Murat Onkardeşler, “Tunç Liderimiz nazaranve geldiğinde, Seferihisar’da başlatmış olduğu ‘Başka Bir Tarım Mümkün’ vizyonunu kent geneline yaydı. Bunun birinci adımlarından biri de küçük üreticinin desteklenmesiydi. Biz ‘İzmirli’ markasını oluştururken üç bahse odaklandık. Birincisi yoksullukla uğraş, ikincisi kuraklıkla gayret, üçüncüsü de inançlı gıdayı tüketiciyle ve dünyayla buluşturma. Küçük üreticiden aldığımız sütleri, iki farklı mandırada beyaz peynir, tulum peyniri, kaşar peyniri ve feta peynirine dönüştürdük. Ödemiş’te Et Entegre tesisimizde ‘ileri süreç bölümü’ kurarak üreticilerimizden aldığımız hayvanlardan yaptığımız sucuk, kavurma, pastırma, döner, köfte, hamburger köftesi üzere ürünl eri de bir daha İzmirli markasıyla tüketicilerin beğenisine sunacağız. Bayındır Süt Sürece Fabrikası günlük 100 ton süt sürece kapasitesine sahip. 29 Ekim’de fabrikamız çalışır vaziyette olacak. Burada peynirden tereyağına ve yoğurda kadar bir epeyce eser üreteceğiz” formunda konuştu.
“Yayladan sütünü aldığımız üreticinin peynirini New York’ta nazaranceğiz”
Terra Madre Anadolu fuarında “İzmirli” markalı mamüllerin dünyayla buluşacağını söyleyen Murat Onkardeşler, “Terra Madre dünyanın en büyük gastronomi fuarı. Terra Madre, Toprak Ana manasına geliyor. Bizim saydığımız üç prensiple direkt örtüşen bir fuar. Yalnızca İzmir’de değil, Anadolu’daki kadim üretim halleri ve inançlı üretimi destekleyen bir platform. Fuar ile İzmirli markası üzere Türkiye’nin dört bir yanından biroldukca marka inançlı gıdayı tüketiciye ulaştırmış olacak” dedi.
Terra Husus Anadolu fuarına milletlerarası iştirak olacağını vurgulayan Onkardeşler kelamlarını şu biçimde sürdürdü: “Yayladan sütünü aldığımız üreticinin peynirini tahminen de New York’ta ya da Avrupa’nın bir kentinde raflarda bakılırsabilme imkanına erişeceğiz. Terra Madre hem de İzmirli markamızın birinci lansmanını yapacağımız yer olacak. bu biçimde büyük bir tertipte markamızı tanıtıyor olmak bizim için hayli heyecan verici.”
“Üretici olarak bizi kurtardı”
Mera İzmir projesine dahil olan Bergama Hamzalı Süleymaniye Köyü Muhtarı ve üretici Muzaffer Ercan, “Çok hoş bir proje. Sütümüzü verdiğimiz için mutluyuz. Üretici olarak bizi kurtardığını söyleyebilirim. Bu yıl İzmir Büyükşehir Belediyesi süt almasaydı çoban bitmişti. Allah razı olsun Tunç Liderimizden. Onun yardımıyla çoban biraz nefes almaya başladı, eski günlerine yaklaştı. Sütlerimiz döküleceğine ihraç edilecek” diye konuştu.
“Alın terimizin karşılığını aldık”
Bergamalı üretici Gülten Ercan da proje yardımıyla bu sene alın terinin karşılığını aldığını vurgulayarak şunları söylemiş oldu: “Kurak bir yıl geçirdik, istediğim sütü alamadım. Evvelden de fazlaca süt döktüğüm olmuştu. Bu sene epeyce hoş oldu. Aslında tarım para kazandırıyor. İki tane evladımızı okuttuk, büyüttük. Şükürler olsun, çocuklarımıza yardım ediyoruz. Belediyenin aldıkları yetiyor bize. Yoksa hayvanlarımızı satacaktık” dedi. Hayvanlarına doğal yem verdiğini ve sütün sağlıklı olduğunu söyleyen Gülten Ercan kelamlarını şöyleki sürdürdü: “Onun için bu sütten elde edilen eserler de kaliteli olur. Ben 35 yıllık peynirciyim, peynirlerimiz hoş olur. Marka olduğu vakit bu eserler daha da epeyce beşere ulaşacak.”
“Büyükşehir’e sütümüzü verip, dünyaya açılmayı isteriz”
Menemenli üretici İsa Taş, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin süt alımının fazlaca büyük yararı olduğunu, bu sayede ıstıraplarını atlattıklarını lisana getirerek “Bölge için de fazlaca âlâ oldu. Şu anda herkes Büyükşehir’e süt vermek istiyor. Şayet alımlar olmasaydı, üreticinin bir kısmı hayvanlarını kesecekti” dedi. Kaliteli sütün kaliteli peynir manasına geldiğini vurgulayan İsa Taş, “İzmirli markasıyla tüketiciye de en güzel peyniri, en yeterli yoğurdu sunabilmek epeyce hoş. Katiyetle dünya piyasasında yer almak isteriz. En azından önümüzün açılması için hayli kıymetli bir adım. Küçük işletmelerle uğraşmaktansa Büyükşehir’e sütümüzü verip, dünya pazarına açılmayı isteriz” diye konuştu.
“Sütümüz ucuza gidiyordu”
Bergamalı üretici Nezaket Karamızrak ise üretilen peynirlerin kalitesine garanti verdiklerini söz ederek, “Buradakiler sütümüzü ucuza alıyordu, Büyükşehir ise 12 liradan aldı. Bizim için fazlaca güzel oldu. Peynirlerimiz epeyce hoş. Ben bu yaşa kadar peynir yapmamıştım, 62 yaşımdan daha sonra peynir yapmaya başladım. Herkes fazlaca mutlu. Alımlar artsın isteriz. Artarsa bizim için fazlaca güzel olur. Herkese teşekkür ederiz” dedi.
Mera İzmir hem yoksullukla birebir vakitte kuraklıkla çaba ediyor
Mera İzmir hayvanlarını merada otlatarak besleyen çobanları ve küçük üretici kooperatiflerini desteklemek maksadıyla hayata geçirildi. Süt ve et alınan çobanların, yerli ve su istemeyen atalık tohumlardan üretilen yemleri kullanımı teşvik edilen projede, hem kırsaldaki yoksullukla tıpkı vakitte kuraklıkla uğraş ediliyor.
“Mera İzmir” projesiyle bugüne kadar üreticiden 18 milyon liranın üzerinde süt, 6 milyon liranın üzerinde ise et alındı.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer’in “Başka Bir Tarım Mümkün” vizyonu doğrultusunda hayata geçirilen Mera İzmir projesi, küçük üreticiye ihracatçı olmanın kapısını açtı. Büyükşehir Belediyesi 4 bin 658 çobanın kapısını tek tek çalarak Türkiye’nin birinci çoban haritasını çıkardı ve bu haritaya bakılırsa koyun ve keçi sütünü üreticilerden piyasanın iki katına satın alarak üretim için kolları sıvadı. Topladığı sütleri işleyerek “İzmirli” markasıyla katma bedeli yüksek esere dönüştüren Büyükşehir Belediyesi, 2-11 Eylül tarihlerinde düzenlenecek dünyanın en büyük gastronomi fuarı Terra Madre Anadolu’da küçük üreticiye ihracatın kapısını açacak.
Fabrika 29 Ekim’de faaliyete geçecek
İztarım A.Ş. Genel Müdürü Murat Onkardeşler, “Tunç Liderimiz nazaranve geldiğinde, Seferihisar’da başlatmış olduğu ‘Başka Bir Tarım Mümkün’ vizyonunu kent geneline yaydı. Bunun birinci adımlarından biri de küçük üreticinin desteklenmesiydi. Biz ‘İzmirli’ markasını oluştururken üç bahse odaklandık. Birincisi yoksullukla uğraş, ikincisi kuraklıkla gayret, üçüncüsü de inançlı gıdayı tüketiciyle ve dünyayla buluşturma. Küçük üreticiden aldığımız sütleri, iki farklı mandırada beyaz peynir, tulum peyniri, kaşar peyniri ve feta peynirine dönüştürdük. Ödemiş’te Et Entegre tesisimizde ‘ileri süreç bölümü’ kurarak üreticilerimizden aldığımız hayvanlardan yaptığımız sucuk, kavurma, pastırma, döner, köfte, hamburger köftesi üzere ürünl eri de bir daha İzmirli markasıyla tüketicilerin beğenisine sunacağız. Bayındır Süt Sürece Fabrikası günlük 100 ton süt sürece kapasitesine sahip. 29 Ekim’de fabrikamız çalışır vaziyette olacak. Burada peynirden tereyağına ve yoğurda kadar bir epeyce eser üreteceğiz” formunda konuştu.
“Yayladan sütünü aldığımız üreticinin peynirini New York’ta nazaranceğiz”
Terra Madre Anadolu fuarında “İzmirli” markalı mamüllerin dünyayla buluşacağını söyleyen Murat Onkardeşler, “Terra Madre dünyanın en büyük gastronomi fuarı. Terra Madre, Toprak Ana manasına geliyor. Bizim saydığımız üç prensiple direkt örtüşen bir fuar. Yalnızca İzmir’de değil, Anadolu’daki kadim üretim halleri ve inançlı üretimi destekleyen bir platform. Fuar ile İzmirli markası üzere Türkiye’nin dört bir yanından biroldukca marka inançlı gıdayı tüketiciye ulaştırmış olacak” dedi.
Terra Husus Anadolu fuarına milletlerarası iştirak olacağını vurgulayan Onkardeşler kelamlarını şu biçimde sürdürdü: “Yayladan sütünü aldığımız üreticinin peynirini tahminen de New York’ta ya da Avrupa’nın bir kentinde raflarda bakılırsabilme imkanına erişeceğiz. Terra Madre hem de İzmirli markamızın birinci lansmanını yapacağımız yer olacak. bu biçimde büyük bir tertipte markamızı tanıtıyor olmak bizim için hayli heyecan verici.”
“Üretici olarak bizi kurtardı”
Mera İzmir projesine dahil olan Bergama Hamzalı Süleymaniye Köyü Muhtarı ve üretici Muzaffer Ercan, “Çok hoş bir proje. Sütümüzü verdiğimiz için mutluyuz. Üretici olarak bizi kurtardığını söyleyebilirim. Bu yıl İzmir Büyükşehir Belediyesi süt almasaydı çoban bitmişti. Allah razı olsun Tunç Liderimizden. Onun yardımıyla çoban biraz nefes almaya başladı, eski günlerine yaklaştı. Sütlerimiz döküleceğine ihraç edilecek” diye konuştu.
“Alın terimizin karşılığını aldık”
Bergamalı üretici Gülten Ercan da proje yardımıyla bu sene alın terinin karşılığını aldığını vurgulayarak şunları söylemiş oldu: “Kurak bir yıl geçirdik, istediğim sütü alamadım. Evvelden de fazlaca süt döktüğüm olmuştu. Bu sene epeyce hoş oldu. Aslında tarım para kazandırıyor. İki tane evladımızı okuttuk, büyüttük. Şükürler olsun, çocuklarımıza yardım ediyoruz. Belediyenin aldıkları yetiyor bize. Yoksa hayvanlarımızı satacaktık” dedi. Hayvanlarına doğal yem verdiğini ve sütün sağlıklı olduğunu söyleyen Gülten Ercan kelamlarını şöyleki sürdürdü: “Onun için bu sütten elde edilen eserler de kaliteli olur. Ben 35 yıllık peynirciyim, peynirlerimiz hoş olur. Marka olduğu vakit bu eserler daha da epeyce beşere ulaşacak.”
“Büyükşehir’e sütümüzü verip, dünyaya açılmayı isteriz”
Menemenli üretici İsa Taş, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin süt alımının fazlaca büyük yararı olduğunu, bu sayede ıstıraplarını atlattıklarını lisana getirerek “Bölge için de fazlaca âlâ oldu. Şu anda herkes Büyükşehir’e süt vermek istiyor. Şayet alımlar olmasaydı, üreticinin bir kısmı hayvanlarını kesecekti” dedi. Kaliteli sütün kaliteli peynir manasına geldiğini vurgulayan İsa Taş, “İzmirli markasıyla tüketiciye de en güzel peyniri, en yeterli yoğurdu sunabilmek epeyce hoş. Katiyetle dünya piyasasında yer almak isteriz. En azından önümüzün açılması için hayli kıymetli bir adım. Küçük işletmelerle uğraşmaktansa Büyükşehir’e sütümüzü verip, dünya pazarına açılmayı isteriz” diye konuştu.
“Sütümüz ucuza gidiyordu”
Bergamalı üretici Nezaket Karamızrak ise üretilen peynirlerin kalitesine garanti verdiklerini söz ederek, “Buradakiler sütümüzü ucuza alıyordu, Büyükşehir ise 12 liradan aldı. Bizim için fazlaca güzel oldu. Peynirlerimiz epeyce hoş. Ben bu yaşa kadar peynir yapmamıştım, 62 yaşımdan daha sonra peynir yapmaya başladım. Herkes fazlaca mutlu. Alımlar artsın isteriz. Artarsa bizim için fazlaca güzel olur. Herkese teşekkür ederiz” dedi.
Mera İzmir hem yoksullukla birebir vakitte kuraklıkla çaba ediyor
Mera İzmir hayvanlarını merada otlatarak besleyen çobanları ve küçük üretici kooperatiflerini desteklemek maksadıyla hayata geçirildi. Süt ve et alınan çobanların, yerli ve su istemeyen atalık tohumlardan üretilen yemleri kullanımı teşvik edilen projede, hem kırsaldaki yoksullukla tıpkı vakitte kuraklıkla uğraş ediliyor.
“Mera İzmir” projesiyle bugüne kadar üreticiden 18 milyon liranın üzerinde süt, 6 milyon liranın üzerinde ise et alındı.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı