McKinsey & Company, iş dünyasını farklı açılardan ele alarak pandemi daha sonrasına ait kıymetlendirme ve öngörülerini paylaştığı raporlarına bir yenisini ekledi. McKinsey Küresel Enstitüsü (MGI) tarafınca hazırlanan çalışmanın başlığı; ‘Tüketicileri, çalışanları ve şirketleri, COVID-19 daha sonrası toparlanma sürecinde neler bekliyor?’ oldu. McKinsey & Company Türkiye Ülke Yöneticisi Can Kendi, rapora ait yaptığı değerlendirmede verimlilik potansiyelinin gerçekleşmesi için daha süratli ve gözü pek adımlar atılması gerektiğine vurgu yapıyor.
McKinsey’nin işletme ve iktisat araştırma kolu McKinsey Küresel Enstitüsü (MGI), pandeminin; tüketiciler, çalışanlar, şirketler üstündeki tesirlerini ve toparlanma sürecine ait öngörülerini paylaştığı bir rapor yayınladı. ‘Tüketicileri, çalışanları ve şirketleri, COVID-19 daha sonrası toparlanma sürecinde neler bekliyor?’ başlıklı çalışma, aktüel 3 MGI raporunun neticelerindan yararlanılarak hazırlandı. Şirketlerin bu vakitte dijital dönüşüm suratlarını artırdığını ortaya koyan raporda; alışveriş, cümbüş ve hatta tıp bölümünün bile çevrimiçi hale gelmesi mercek altına alınıyor. Otomasyonun ve öteki teknolojilerin, iş süreçleri üstündeki tesirleri inceleniyor. İşimizin geleceği araştırmasından elde edilen datalar ve önümüzdeki devirde gereksinim duyulacak yeni yeteneklerin neler olabileceği bedellendiriliyor. Değişen tüketici davranışlarının anlatıldığı raporda; bu davranışlardan, pandemi daha sonrasında kalıcı olması beklenenler sıralanıyor.
Pandemiyle trendler hızlandı, verimlilik potansiyeli arttı
Pandemi, hem ömür üslubumuzda birebir vakitte çalışma hayatımızda kalıcı değişikliklere niye oldu. Tüketici davranışlarında ve iş süreçlerinde değişim trendlerini hızlandırdı. Verimlilik ve büyümede, yanlışsız stratejik kararlar ve yatırımlarla ortaya çıkabilecek kıymetli bir potansiyelin oluşmasına taban hazırladı. Çevrimiçi olarak yapılabilen her şey süratle bu alana kaydı. Şirketler, kısa müddette uzaktan çalışma modeline geçti. İş süreçlerinde dijital dönüşüme, otomasyona, yapay zekâ kullanmasına sürat vererek, ani talep dalgalanmalarını yönetmeye ve verimliliği yükseltmeye çalıştı. Tüketiciler de alışverişten eğitime, sağlıktan cümbüşe neredeyse tüm gereksinimlerini dijital kanallar üzerinden karşılamaya başladı. Tüketici davranışları ve iş modellerinde meydana gelen bu değişikliklerin, yoğunluğu azalsa da pandemi daha sonrasında da devam edeceği öngörülüyor. Bütün bu değişimler hem daha yüksek verimlilik tıpkı vakitte yenilikçi mamüllerin ve hizmetlerin artışında hızlanma vadediyor.
McKinsey & Company Türkiye Ülke Yöneticisi Can Kendi:
“Verimlilik potansiyelinin gerçekleşmesi için daha süratli ve mert adımlar atılmalı”
Pandeminin olumsuz tesirlerinden kurtulmak için 2008 mali krizinden daha sonraki toparlanma sürecine bakılırsa daha süratli ve yiğit adımların atılması gerektiğini belirten McKinsey & Company Türkiye Ülke Yöneticisi Can Kendi, “Dijital dönüşüm ve otomasyon, pandemi periyodunda şirketlerin verimlilik artışını daha da hızlandırdı. Verimlilik artışındaki potansiyel, ekonomiler için fırsat yarattı. Verimliliğin yanı sıra işimizin geleceği ve tüketici davranışları mevzularını da ele aldığımız bu raporda; pandeminin sırf gelecekteki meslek geçişlerini sayısal olarak artırmakla kalmadığını gördük. Pandemi hem de, çalışanlara mevcut işlerini sürdürebilmeleri için bir daha maharet kazanma zorunluluğunu hem kaçınılmaz hale getirdi birebir vakitte tarih olarak biraz daha öne çekti. Uzaktan çalışmanın verimlilik kaybı olmaksızın uygulanabileceğini göstererek hibrit çalışma modellerinin önünü açtı. Tüketici davranış ve alışkanlıklarındaki değişimi de yakında ve bilgileriyla incelediğimizde, kimilerinin kalıcı olacağını gördük” dedi.
Birinci defa çevrimiçi alışveriş yapanların oranı, e-ticaretin katlanarak artmasını sağladı
Dijital iktisattaki hızlanma, pandeminin neredeyse bir gecede insanları meskene hapsetmesi ile gerçekleşti. Bu durum; tadilat, dekorasyon, yemek yapma, şahsi antrenman üzere alanlarda yatırım patlamasına yol açtı. Meskende giyilen rahat kıyafetlerin yanı sıra konut hayatını ve konuttan çalışmayı güzelleştirecek ekipmanlar satın alındı. Pandemi periyodunda konutlar; ofis, spor salonu, alışveriş merkezi, sinema-konser salonu haline geldi. ABD’de de mesken eşyaları harcamaları Kasım 2020’de yüzde 14 artarken, Almanya’da, yapı marketlerde satış sayıları 2019’a kıyasla 2020 yılının birinci yarısında yüzde 16 büyüdü. McKinsey uzmanları, pandeminin perakende kesiminde yarattığı kökten değişimin altını çiziyor. Dünya nüfusunun yüzde 45’ine ve GSYİH’nin yüzde 60’tan fazlasına sahip olan 8 ülkedeki (Çin, Fransa, Almanya, Hindistan Japonya, İspanya, İngiltere ve ABD) gelişmelerin incelendiği raporda; e-ticaretin, pandemi öncesine kıyasla iki ila beş kat artığı hatırlatılıyor. Bu artışı sağlayan tüketicilerin birçoklarının çevrimiçi süreçlerde yeni olduğunun tespit edilmesi, sonuçları daha da dikkat cazip hale getiriyor. Örneğin rapora nazaran; Temmuz 2020’de ABD’de çevrimiçi alışveriş yapan toplam tüketicilerinin yüzde 30 ila 50’sini, birinci sefer çevrimiçi market alışverişi yapanlar oluşturuyor. Bunların kıymetli bir çoğunluğunun da pandemi niçiniyle dijitale yönelmek zorunda kalan 40-70 yaş ortası kullanıcılar olduğu belirtiliyor.
Çalışma hayatındaki dönüşümle, iş ve kent merkezlerinin coğrafyası da değişiyor
Pandeminin çalışanlar üstündeki tesirlerinin incelendiği kısımda; uzaktan çalışmanın potansiyeli, işgücü talebinde artış ve azalma beklenen kesimler üzere hususlar bedellendiriliyor. 800 meslekte 2000’den çok iş faaliyetine dair tahlillerin yer aldığı raporda; gelişmiş ekonomilerdeki işgücünün yüzde 20 ila 25’inin verimlilik kaybı yaşamadan uzaktan çalışabileceği kararına varılıyor. Bu oran pandemi öncesi konuttan çalışmanın 4 ila 5 katına denk geliyor. Şirketlerin, ofis alanlarını azaltmalarına imkân tanıyan hibrit çalışma planları tasarlamaya başladıkları görülüyor. Uzmanlar; bu durumun iş ve kent merkezlerinin coğrafyası üzerinde değişiklikler yaratabileceğine ve iş seyahatlerinin de azalmasına niye olabileceğine dikkat çekiyor. Çevrimiçi toplantıların, yüz yüze görüşmelerin yerini alması niçiniyle iş seyahatlerinde, pandemi öncesi devirle kıyaslandığında yüzde 20 oranında azalma bekleniyor.
Araştırma sonuçları, sıhhat bölümü ve STEM (bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik) alanlarındaki yüksek fiyatlı istihdamın hissesinin artmaya devam edeceğini ortaya koyuyor. Rüzgâr gülü teknisyenliği üzere çevreci iktisadın gelişimiyle büyüyen iş alanlarındaki mesleklerde kuvvetli bir artış bekleniyor. Salgından evvel azalması beklenen nakliyecilik işlerinin; yeni teslimat iktisadı yardımıyla artacağı öngörülüyor. Birtakım çalışanların, özel hünerler, daha yüksek sosyo-duygusal kapasite gerektiren ve fazlaca daha yüksek fiyat dilimlerinde iş bulmaları mümkün olan alanlara geçmelerinin gerekeceği vurgulanıyor. Müşteri hizmetleri ve satış elemanları, idari asistanlar ve muhasebeciler üzere durumlar, yemek servisi işleri ve ofis dayanak rolleri dahil olmak üzere öteki biroldukça mesleğe olan talebin de 2030’a kadar düşebileceği vurgulanıyor.
Robot kullanım alanlarının yaygınlaşmasıyla, verimliliğin yıllık yüzde 1 artması bekleniyor
Değişen kaidelere ahenk sağlayabilmek emeliyle işletmeler, pandemi devrinde dijital araçların, otomasyonun ve yapay zekânın kullanmasını artırdı. Büyük perakendeciler, artan e-ticaret talebini yönetmek için, depolarındaki eserleri; seçmelerini, sıralamalarını ve takibini sağlayacak endüstriyel robotlardan yardım almaya başladı. Müşterilerle irtibatta, yapay zekâ dayanaklı sohbet robotlarının kullanması yaygınlaştı. McKinsey uzmanları, bu bahadır adımların devam etmesi durumunda yıllık verimliliğin 2024’e kadar her yıl yüzde 1 artırabileceğine dikkat çekiyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
McKinsey’nin işletme ve iktisat araştırma kolu McKinsey Küresel Enstitüsü (MGI), pandeminin; tüketiciler, çalışanlar, şirketler üstündeki tesirlerini ve toparlanma sürecine ait öngörülerini paylaştığı bir rapor yayınladı. ‘Tüketicileri, çalışanları ve şirketleri, COVID-19 daha sonrası toparlanma sürecinde neler bekliyor?’ başlıklı çalışma, aktüel 3 MGI raporunun neticelerindan yararlanılarak hazırlandı. Şirketlerin bu vakitte dijital dönüşüm suratlarını artırdığını ortaya koyan raporda; alışveriş, cümbüş ve hatta tıp bölümünün bile çevrimiçi hale gelmesi mercek altına alınıyor. Otomasyonun ve öteki teknolojilerin, iş süreçleri üstündeki tesirleri inceleniyor. İşimizin geleceği araştırmasından elde edilen datalar ve önümüzdeki devirde gereksinim duyulacak yeni yeteneklerin neler olabileceği bedellendiriliyor. Değişen tüketici davranışlarının anlatıldığı raporda; bu davranışlardan, pandemi daha sonrasında kalıcı olması beklenenler sıralanıyor.
Pandemiyle trendler hızlandı, verimlilik potansiyeli arttı
Pandemi, hem ömür üslubumuzda birebir vakitte çalışma hayatımızda kalıcı değişikliklere niye oldu. Tüketici davranışlarında ve iş süreçlerinde değişim trendlerini hızlandırdı. Verimlilik ve büyümede, yanlışsız stratejik kararlar ve yatırımlarla ortaya çıkabilecek kıymetli bir potansiyelin oluşmasına taban hazırladı. Çevrimiçi olarak yapılabilen her şey süratle bu alana kaydı. Şirketler, kısa müddette uzaktan çalışma modeline geçti. İş süreçlerinde dijital dönüşüme, otomasyona, yapay zekâ kullanmasına sürat vererek, ani talep dalgalanmalarını yönetmeye ve verimliliği yükseltmeye çalıştı. Tüketiciler de alışverişten eğitime, sağlıktan cümbüşe neredeyse tüm gereksinimlerini dijital kanallar üzerinden karşılamaya başladı. Tüketici davranışları ve iş modellerinde meydana gelen bu değişikliklerin, yoğunluğu azalsa da pandemi daha sonrasında da devam edeceği öngörülüyor. Bütün bu değişimler hem daha yüksek verimlilik tıpkı vakitte yenilikçi mamüllerin ve hizmetlerin artışında hızlanma vadediyor.
McKinsey & Company Türkiye Ülke Yöneticisi Can Kendi:
“Verimlilik potansiyelinin gerçekleşmesi için daha süratli ve mert adımlar atılmalı”
Pandeminin olumsuz tesirlerinden kurtulmak için 2008 mali krizinden daha sonraki toparlanma sürecine bakılırsa daha süratli ve yiğit adımların atılması gerektiğini belirten McKinsey & Company Türkiye Ülke Yöneticisi Can Kendi, “Dijital dönüşüm ve otomasyon, pandemi periyodunda şirketlerin verimlilik artışını daha da hızlandırdı. Verimlilik artışındaki potansiyel, ekonomiler için fırsat yarattı. Verimliliğin yanı sıra işimizin geleceği ve tüketici davranışları mevzularını da ele aldığımız bu raporda; pandeminin sırf gelecekteki meslek geçişlerini sayısal olarak artırmakla kalmadığını gördük. Pandemi hem de, çalışanlara mevcut işlerini sürdürebilmeleri için bir daha maharet kazanma zorunluluğunu hem kaçınılmaz hale getirdi birebir vakitte tarih olarak biraz daha öne çekti. Uzaktan çalışmanın verimlilik kaybı olmaksızın uygulanabileceğini göstererek hibrit çalışma modellerinin önünü açtı. Tüketici davranış ve alışkanlıklarındaki değişimi de yakında ve bilgileriyla incelediğimizde, kimilerinin kalıcı olacağını gördük” dedi.
Birinci defa çevrimiçi alışveriş yapanların oranı, e-ticaretin katlanarak artmasını sağladı
Dijital iktisattaki hızlanma, pandeminin neredeyse bir gecede insanları meskene hapsetmesi ile gerçekleşti. Bu durum; tadilat, dekorasyon, yemek yapma, şahsi antrenman üzere alanlarda yatırım patlamasına yol açtı. Meskende giyilen rahat kıyafetlerin yanı sıra konut hayatını ve konuttan çalışmayı güzelleştirecek ekipmanlar satın alındı. Pandemi periyodunda konutlar; ofis, spor salonu, alışveriş merkezi, sinema-konser salonu haline geldi. ABD’de de mesken eşyaları harcamaları Kasım 2020’de yüzde 14 artarken, Almanya’da, yapı marketlerde satış sayıları 2019’a kıyasla 2020 yılının birinci yarısında yüzde 16 büyüdü. McKinsey uzmanları, pandeminin perakende kesiminde yarattığı kökten değişimin altını çiziyor. Dünya nüfusunun yüzde 45’ine ve GSYİH’nin yüzde 60’tan fazlasına sahip olan 8 ülkedeki (Çin, Fransa, Almanya, Hindistan Japonya, İspanya, İngiltere ve ABD) gelişmelerin incelendiği raporda; e-ticaretin, pandemi öncesine kıyasla iki ila beş kat artığı hatırlatılıyor. Bu artışı sağlayan tüketicilerin birçoklarının çevrimiçi süreçlerde yeni olduğunun tespit edilmesi, sonuçları daha da dikkat cazip hale getiriyor. Örneğin rapora nazaran; Temmuz 2020’de ABD’de çevrimiçi alışveriş yapan toplam tüketicilerinin yüzde 30 ila 50’sini, birinci sefer çevrimiçi market alışverişi yapanlar oluşturuyor. Bunların kıymetli bir çoğunluğunun da pandemi niçiniyle dijitale yönelmek zorunda kalan 40-70 yaş ortası kullanıcılar olduğu belirtiliyor.
Çalışma hayatındaki dönüşümle, iş ve kent merkezlerinin coğrafyası da değişiyor
Pandeminin çalışanlar üstündeki tesirlerinin incelendiği kısımda; uzaktan çalışmanın potansiyeli, işgücü talebinde artış ve azalma beklenen kesimler üzere hususlar bedellendiriliyor. 800 meslekte 2000’den çok iş faaliyetine dair tahlillerin yer aldığı raporda; gelişmiş ekonomilerdeki işgücünün yüzde 20 ila 25’inin verimlilik kaybı yaşamadan uzaktan çalışabileceği kararına varılıyor. Bu oran pandemi öncesi konuttan çalışmanın 4 ila 5 katına denk geliyor. Şirketlerin, ofis alanlarını azaltmalarına imkân tanıyan hibrit çalışma planları tasarlamaya başladıkları görülüyor. Uzmanlar; bu durumun iş ve kent merkezlerinin coğrafyası üzerinde değişiklikler yaratabileceğine ve iş seyahatlerinin de azalmasına niye olabileceğine dikkat çekiyor. Çevrimiçi toplantıların, yüz yüze görüşmelerin yerini alması niçiniyle iş seyahatlerinde, pandemi öncesi devirle kıyaslandığında yüzde 20 oranında azalma bekleniyor.
Araştırma sonuçları, sıhhat bölümü ve STEM (bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik) alanlarındaki yüksek fiyatlı istihdamın hissesinin artmaya devam edeceğini ortaya koyuyor. Rüzgâr gülü teknisyenliği üzere çevreci iktisadın gelişimiyle büyüyen iş alanlarındaki mesleklerde kuvvetli bir artış bekleniyor. Salgından evvel azalması beklenen nakliyecilik işlerinin; yeni teslimat iktisadı yardımıyla artacağı öngörülüyor. Birtakım çalışanların, özel hünerler, daha yüksek sosyo-duygusal kapasite gerektiren ve fazlaca daha yüksek fiyat dilimlerinde iş bulmaları mümkün olan alanlara geçmelerinin gerekeceği vurgulanıyor. Müşteri hizmetleri ve satış elemanları, idari asistanlar ve muhasebeciler üzere durumlar, yemek servisi işleri ve ofis dayanak rolleri dahil olmak üzere öteki biroldukça mesleğe olan talebin de 2030’a kadar düşebileceği vurgulanıyor.
Robot kullanım alanlarının yaygınlaşmasıyla, verimliliğin yıllık yüzde 1 artması bekleniyor
Değişen kaidelere ahenk sağlayabilmek emeliyle işletmeler, pandemi devrinde dijital araçların, otomasyonun ve yapay zekânın kullanmasını artırdı. Büyük perakendeciler, artan e-ticaret talebini yönetmek için, depolarındaki eserleri; seçmelerini, sıralamalarını ve takibini sağlayacak endüstriyel robotlardan yardım almaya başladı. Müşterilerle irtibatta, yapay zekâ dayanaklı sohbet robotlarının kullanması yaygınlaştı. McKinsey uzmanları, bu bahadır adımların devam etmesi durumunda yıllık verimliliğin 2024’e kadar her yıl yüzde 1 artırabileceğine dikkat çekiyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı